Monday, May 18, 2009

Herşeyi anlatıyor...



Fotoritim dergisinin Şubat sayısında Sinan Çakmak ile güzel bir röportaj var, bu röportajı benim açımdan güzel kılan ise Sinan Çakmağın "Bir fotoğrafçı için ne önemli olmalıdır, ne öneriyorsunuz? Hele sizin gibi proje üreterek ürünler veren birinin fikri oldukça önemli…" sorusuna verdiği cevap... Üzerinde uzun uzun düşündüğümde hakikaten çok ders çıkarılabilecek bir paragraf olarak gördüğüm bu cevabı sizlerle paylaşmak istiyorum...

Bir fotoğrafçı kendinden önce yapığı işe saygı duymalı. Kendi fotoğrafına kritik bir gözle bakabilmeli, eleştirilmeyi istemeli. Fotoğrafı onun çekmiş olması o fotoğrafın iyi bir iş olması için yeterli bir sebep değil. Herkes tarafından beğenilmeye çalışmamalı, herkesin beğendiği işi yapan kişi çok ortalama bir iş yapıyordur. Fotoğrafçı tutarlı olmalı, yaptığı işte kendi imzasını belli etmeli, ama kendini tekrar etmemeli, fotoğrafının niye iyi olduğunun adı konulamamalı, tek tek fotoğraf çok deşilmemeli. Fotoğrafçı eğer profesyonelse veya fotoğraflarını yayınlatmak istiyorsa asla ve asla bu işi bedava ya da ucuza yapmamalı. Dediğim gibi, yaptığı işe kendinden önce saygı duymalı. Adının bilinmesi kendisi için anlamlı olabilir, ama Türkiye’de fotoğrafçılığı batıranlar (ihtiyacı olmamasına rağmen ucuza dergilerin işlerini gören) arasında sayılmamalı. Amatörlükten gurur duymamalı, amatörlük sadece Türkiye’de pozitif olarak algılanıyor, sonuç ortada…


Sanırım okuduğunuzda ne demek istediğimi anlamışsınızdır... Hmm, ders çıkarılacak başka bir söz de Ansel Adams'dan, o da diyor ki...

The single most important component of a camera is the twelve inches behind it

Türkçesi ile

Bir fotoğraf makinesinin en önemli tek parçası, makinenin 30 cm gerisinde olandır...

Anlamak zor olmasa gerek...




Monday, May 11, 2009

Elde çekim yaparken güvenli perde hızı...


Son zamanlarda her yere üçayak taşıyamadığımdan, elde çekim yapmak zorunda kalıyorum... Yanıma her ne kadar SB-600'ümü alsam da, sürekli o kocaman flash'ı takıp çıkarmak zor oluyor... Bu nedenle bir kaç egzersiz ile elde yapabileceğim çekimde limitlerimi bulmaya çalıştım... Çok basit bir egzersiz... Muhakkak denemelisiniz...

  1. Öncelikle gün ışığında durağan bir nesne buluyoruz...
  2. Fotoğraf makinesinin çekim ayarını perde hızı öncelikli moda getiriyoruz ki, perde hızı limitimizi bulurken ölçümün perde hızına göre otomatik yapılmasını sağlayalım...
  3. 1/125 perde hızından başlayarak 1/4 perde hızına kadar her perde hızında çekim yapıyoruz...
  4. Sonra bu fotoğrafların bir görüntüleyici aracılığı ile "fit to screen" ve "%100" netliklerine bakıyoruz..
  5. Netliğin kaybolduğu fotoğraftan bir önceki perde hızı bizim elde çekim yapabileceğimiz perde hızı oluyor...

Tabii tek bir deneme kesinlikle bir işe yaramaz, bir çok egzersizden sonra kendiniz için limitlerinizi belirlemiş oluyorsunuz.. Çünkü her ne kadar fotoğraf makinesinin "ön izleme" opsiyonu olsa da, o büyüklükte bir ekranda net olmayan fotoğraflar bile net zannedilebilir...

Bu egzersizi tekrarlayak üçayak kullanmadan kendi çekim şeklinizi de güçlendirip perde hızınızı azaltabilirsiniz.. Benim şimdilik garantili perde hızım 1/30, fakat sadece üç defa egzersiz yapabildim...

Ekleme : Yukarıda tarif ettiğim şeklin yanında sık kullanılan bir kural da işinizi görecektir, elde çekim yaparken güvenli perde hızı, lensimizin fokal uzunluğunun tersi olacak şekilde olmalıdır... Yani 50 mm bir lens ile çekim yapıyorsanız, en uygun elde çekim hızı 1/50 olacaktır... Tabi bu formül 35 mm kameralar için geçerlidir, bunun kendi kameranıza uygun olan şekli, sensorunuzun fokal çarpanını da bu işe katmak olacaktır, yani benim Nikon D40 makinemin fokal çarpanı 1,5 ve 50 mm lens ile çekim yapıyorsam, elde güvenli perde hızı 1/75 olacaktır... (75 mm = 50mm x 1,5 fokal çarpan)